Laboratuvarımızın en önemli önceliği kalite olup test çalışmalarında “Clinical Laboratory Standards Insitute” standartları izlenmekte; iç kalite kontrol programı ile test sonuçlarının doğruluğu, tekrarlanabilirliği ve başta College of American Pathologists olmak üzere farklı ulusal ve ulusalararası dış kalite kontrol programı üyelikleriyle sonuçların uluslararası uygunluğu kontrol edilmektedir.
Laboratuvarımızda kanser ile ilgili hastalıkların teşhis ve tedavi süreçlerinde yapılan rutin testlerin yanı sıra; çeşitli kanser türlerine ait tümör belirteçleri, herediter kalıtsal kanser genetik taramaları ve racotumomab ile immünoterapi tedavisinde antikor cevabı tayini gibi özel çalışmalar yapıyoruz.
1- Tümör Belirteçleri
Kanda bakılan ve kanserin taranması, teşhisi, sınıflandırılması, ilerlemesinin izlenmesi, tedavisinin başarısının değerlendirilmesinde veya tekrarladığının saptanmasında kullanılabilen enzim, protein, antijen veya hormon yapısındaki maddelerdir.
Başlıca tümör belirteçleri şunlardır:
PSA (Prostat Spesifik Antijen): Prostat kanserinin taramasında, tanısında, evrelemesinde ve tedavisinin izlenmesinde kullanılır.
CEA (Karsinoembriyonik Antijen): Mide, bağırsak ve pankreas kanserlerinin tanısı, evrelemesi ve tedavisinin izlenmesinde kullanılır.
CA 15-3: Metastazı olan meme kanseri hastalarında tedavinin izlenmesinde kullanılır.
CA 125 ve HE4 (Human Epidydimis Protein): Yumurtalık ve rahim kanserleri ile ilişkili tümör belirteçleridir.
CA 19-9: Pankreas ve bağırsak kanserleri ile ilişkili tümör belirteçleridir.
CA 72-4: Mide ve bağırsak kanserleri ile ilişkili tümör belirteçleridir.
HCG (Koryonik Gonadotropin): Trofoblastik tümör ve testis tümörlerinin tanı ve tedavilerinin izlenmesinde kullanılır.
AFP (Alfa-fetoprotein): Karaciğer kanseri ve testis tümörlerinin tanı ve tedavilerinin izlenmesinde kullanılır.
Kalsitonin: Tiroit modüller kanseri tanısında kullanılır.
NMP-22 (Nükleer Matriks protein): Mesane kanseri tanısında kullanılır.
Yukarıdaki tanımlamalarda belirtildiği gibi bugün için kanser taramasında kullanılabilecek tek tümör belirteci PSA’dır. Diğer tümör belirteçleri ise daha ziyade hastalığın teşhisi, takibi, tedavi başarısının değerlendirilmesi ve kanserin tekrarlayıp tekrarlamadığını izlemede ipuçları vererek hekimlerin karar almasına yardımcı olan testlerdir.
Tümör belirteçleri ile ilgili akılda tutulması gereken en önemli nokta bunların önemli bir kısmının kanser dışı sebeplerle de artabilecek olmasıdır, yani çoğunluğu kansere özgü değildir. Dolayısıyla hastalar verilen normal aralığın dışındaki sonuçlar karşısında, özellikle de normal aralığın çok az dışındaki sonuçlarda kesinlikle panik yapmamalıdır. Bu artış tamamen sağlıklı bir durumdan da kaynaklanabilir. Hekimler de tümör belirteci sonuçlarını hiçbir zaman tek başına değil; kendi muayene bulguları ve görüntüleme gibi diğer tetkikler ile birlikte bir bütün olarak değerlendirirler.
Tümör belirteçleri ile ilgili dikkate alınması gereken bir diğer nokta ise, hastalığın takibinde bu testlerin belirli aralıklara tekrarlanarak istenecek olmasıdır. Yeni sonuçların bir önceki değerler ile karşılaştırılabilir olması, artma ve azalmaların hekim tarafından rahat değerlendirilebilmesi için bu testler mümkün olduğu sürece aynı laboratuvarda yapılmalıdır.
2- Herediter (Kalıtsal) Kanser Genetik Taramaları
Kanser genetik temele sahip yani genlerde meydana gelen bazı değişikliklerden kaynaklanan bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Bu gen değişimleri çoğunlukla edinseldir, yani kişinin gen yapısında yaşam süresi içinde bazı değişimler meydana gelir. Çok az bir kısmı da kalıtsaldır yani kişi ailesinden kendisini kansere karşı daha duyarlı yapan genleri alır. Sonuç olarak edinsel veya kalıtsal, kişinin gen yapısında meydana gelen bu değişimler hücrelerin çoğalması, farklılaşması ve hücre ölümü ile ilgili mekanizmalarını bozar ve hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile kanser oluşur.
Kalıtsal kanser sendromlarının, tanısı konmuş olan kanser vakalarının yaklaşık yüzde 5 ila yüzde 10’unu oluşturduğu düşünülmektedir. Bu sendromlar belli genlerdeki mutasyonlardan kaynaklanmakta ve meme, kolon, tiroit, deri, böbrek gibi belirli organlarda kanser gelişimine yol açabilmektedir.
Herediter Kanser Genetik Tarama Paneli ile kanda APC, ATM, BMPR1A, BRCA1, BRCA2, BRIP1, CDH1, CDK4, CDKN2A, CHEK2, EPCAM, MEN1, MET, MLH1, MSH2, MSH6, MUTYH, NBN, PAL genleri taranarak kişinin kanser ile ilişkili olabilecek mutasyonları taşıyıp taşımadığı saptanabilmektedir. Yine kanda çalışılan BRCA1 ve BRCA2 Mutasyon Analizi testi ile de spesifik olarak ailesinde meme ve yumurtalık kanseri olan hastaların riskleri değerlendirilmektedir.
Herediter (Kalıtsal) kanser genetik tarama testi kimlere yapılır?
- Kanser tanısı konulmuş birinci dereceden akrabaları olan,
- Ailede kanser tanısı konulmuş iki veya daha fazla akrabası olan,
- 50 yaş altındaki aile bireyine kanser tanısı konulmuş,
- Ailenin çeşitli bireylerinde aynı kanser türünün olduğu,
- Aynı bireyde birden fazla kanser türünün olduğu,
- Ailenin bir veya birden çok bireyinde nadir bir kanser türünün bulunduğu kişilerde
Genetik tarama testlerini kişinin kendi isteği ile yaptırması hiçbir zaman önerilmez. Bu testler için mutlaka bir onkolog veya tıbbi genetik uzmanı ile görüşülmeli, test istemleri hekim tarafından ailenin ayrıntılı bir öyküsü alınarak yapılmalı, hasta testler ve sonuçları ile ne yapılabileceği konusunda bilgilendirilmelidir.
3- İmmünoterapi Tedavisinin İzlenmesinde Antikor Tayini
Kanser tedavisinde son dönemdeki gelişmelerden biri immünoterapidir. Çeşitli şekilleri olan ve temelde kişinin kendi bağışıklık sistemini tedavi amacıyla kullanmayı hedefleyen bu tedavilerden biri Racotumomab’dır. Racotumomab, akciğer kanseri hücresinin yüzeyinde bulunan bir antijen olan N-Glikol GM3 Gangliozid (NGcGM3)’e yönelik üretilmiş bir antikor aşısıdır. Laboratuvarımızda bu aşının uygulandığı hastalarda tedavi başarısının değerlendirilmesi için Racotumomab IgM ve Racotumomab IgG testleri çalışılabilmektedir.