İşitme çevremizde olup biteni anlamamız için ihtiyaç duyduğumuz bir sistemdir. İşitmenin konuşma ve dil gelişimi, iletişim ve öğrenme açısından kritik rolü iyi bir şekilde bilinmektedir. Çocuğun yaşamında işitme kaybı ne kadar erken olursa, çocuğun gelişimi üzerindeki etkileri de o derecede ciddi olacaktır. Benzer bir şekilde sorun ne kadar erken tanımlanabilirse, bu etkilerin önlenmesinde de o derecede başarılı olunacaktır.
İşitme sistemimiz; dış kulak, orta kulak, iç kulak ve koklear sinirden oluşur. Dış kulak sesleri toplayıp kulak zarını titreştirir. Ortak kulak hava dolu bir alan olup basıncı kontrol eder. İç kulak ise içi sıvı dolu olan alandır.
İşitme kaybı ise işitme sisteminin farklı bölgelerinde meydana gelen farklı sorunlar neticesinde meydana gelebilmektedir. Bu kayıpların nedenleri, meydana geldikleri bölgeler ve zamanları itibariyle kayıpların biçimleri medikal ve cerrahi tedavi süreçlerini belirleyebildiği gibi; uygun işitme desteğinin sağlanması ve kaybın rehabilite edilmesi noktasında da belirleyici olmaktadırlar.
İŞİTME KAYBI TİPLERİ
İşitme kayıpları başlangıç zamanlarına göre;
- Doğumda mevcut olan
- Doğum sonrasında meydana gelen
Olarak ikiye ayrılır.
İşitme kayıpları sürelerine göre de farklılık gösterir.
- Akut, aniden başlayan ve kısa süren
- Kronik, uzun süreli
- Kademeli devam eden,
- Küçük değişikliklerle meydana gelen,
- Geçici, sınırlı bir süre olan,
- Kalıcı,
- Geri döndürülemez şekilde,
- Gittikçe ilerleyen,
- Dalgalı, değişken.
İşitme kaybı tek taraflı olacağı gibi çift taraflıda olabilir.
İŞİTME KAYIPLARININ NEDENLERİ
- Doğuştan gelen işitme sistemi sorunları
- Kulak kirinin fazlalığı
- Dış kulak yolunu tıkayan nesneler
- Kulakta kemik büyümeleri
- Dış kulak yolu enfeksiyonları
- Orta kulakta travmaya bağlı kayıplar
- Orta kulak kireçlenmesi
- Orta kulak enfeksiyonları
- Orta kulakta anormal kemik yapısı
- Kulakta kistler veya tümörler
İŞİTME KAYBI DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
Saf Ses Odyometri: Saf ses değerlendirme işitme kaybının tipi ile ilgili ayırıcı bir role sahiptir. İşitme kaybının iletim bileşeni ile ilgili değerlendirmelerinin temelinde hava ve kemik yolu iletim eşiklerinin karşılaştırılması yatmaktadır.
Konuşma Odyometrisi: Konuşmayı alma uyaranı ile yapılan bu değerlendirmelerde işitme kaybının günlük yaşama olan etkilerini ortaya koyar. Farklı seviyelerini değerlendirmeyi sağladığı için altta yatan patolojilerin ortaya çıkarılmasında da yardımcı olurlar. Çocuklar ile uygulaması da saf ses ile yapılan değerlendirmelere göre daha kolay ve isabetli olabilmektedir.
İmmitansmetrik Değerlendirme: Orta kulak bozukluklarının ortaya çıkarılması, koklear ve retrokoklear patolojilerin ayırt edilmesi, saf ses odyometrik değerlendirmenin doğrulanması amaçları ile kullanılabilir. Bu değerlendirme ile hem işitmeye karşı hassasiyet hem de koklear/retrokoklear patolojilerin ayırt edilmesi sağlanabilir.
Fizyolojik Değerlendirmeler: Doğrudan kokleanın değerlendirildiği oto akustik emisyon ölçümleri, elektrokokleografi ve spiral ganglionlar ve sonrasındaki sinirsel iletimin değerlendirildiği işitsel uyarılmış beyin sapı yanıtlarını içermektedirler. Bu değerlendirmelerin tamamı objektif yöntemlerdir. Bu sayede işitme ile ilgili de objektif sonuçlar elde edilebilir.