• D VİTAMİNİNİN ÖNEMİ

    D vitamini, kalsiyum ve fosfor dengesini sağlamanın ötesinde vücutta sayısız etkiye sahiptir. Hücre farklılaşması ve büyümesi ile ilgili pek çok genin işleyişini düzenleme görevi de vardır. Güneş ışığına maruz kalındığında vücut tarafından doğal olarak üretilen D vitamini, yağda eriyen vitaminlerdir ve aynı zamanda sekonder steroid bir hormondur.

    D vitamini insan sağlığı için önemli bir vitamindir ve eksikliğinde ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle kolaylıkla önüne geçilebilecek bir sorun olan D vitamini eksikliğinin tanınması ve saptanması çok önemlidir

    D VİTAMİNİ KAYNAKLARI NELERDİR?

    D vitaminin ana kaynağı güneş ışığıdır. Daha sonrasında beslenme ve takviyeler gelir. D vitamini en fazla balık, karaciğer ve yumurtada bulunur. Güneşten alınabilecek D vitamini üretiminin miktarı bulunulan ülkenin enlem ve boylamına göre değişir. Ülkemizde Mart-Kasım ayları arası uygun zamanlardır. Saat 10:00 ila 15:00 arası güneşlenmeye çıkılması uygundur.

    Besinlerle alınan vitamin D vücudun duyduğu ihtiyacın çok çok altındadır. Somon, uskumru, sardalya, vb. yağlı balık türlerinde, yumurta sarısı, süt, brokoli, yeşil soğan, su teresi vb. yiyeceklerde zengin olarak bulunur. Ancak bunlar vücudun günlük ihtiyacını karşılamaya yetmediği için ultraviyole ışınlar yani güneş, vücudun vitamin D ihtiyacının karşılanması için en önemli doğal kaynaktır.

    D VİTAMİNİ YETERSİZLİĞİ VE YETERSİZLİĞE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

    D vitamini eksikliği her yaş grubundan dünyada her insanda görülebilen bir halk sağlığı problemidir. D vitamini eksikliği ile birlikte; kalsiyum, fosfor ve kemik yapısında bozulmalar meydana gelir.

    • Yeterli güneş ışığına maruz kalamama: cilt tipi, yaşanılan enlem, güneşe maruz kalınan saat ve giyinme alışkanlıklarından dolayı yetersiz D vitamini alımı,
    • Yetersiz besinsel alım: Yağlı balık, balık yağı veya D vitamini ile doyurulmuş ürünlerin az kullanımı,
    • Obezite:  Az fiziksel aktivitesi olan, kişilerde D vitamininin yağ dokusunda depolanması,
    • Aşırı emzirme: Anne sütünde D vitamini düzeyi yetersizdir ve bebek için normalden fazla ve sadece anne sütü ile beslenme,
    • Gebelik: Anne ve bebek sağlığı ve bebeğin kemik sağlığı için annenin D vitamini düzeyinin yeterli olması,
    • Ciltte yetersiz D vitamini üretimi: Yaş ilerledikçe cildin D vitamini sentez fonksiyonunun azalması

    D VİTAMİNİN VÜCUT SAĞLIĞINA ETKİSİ

    İnce bağırsak, böbrekler ve kemik, D vitamininin direk etkilediği organlardır. Bu organlar da kemik gelişiminin temel işlevinde yer alırlar. Bu nedenle D vitamini iskelet sağlığını koruma da çok önemlidir. Fakat işlevi sadece bununla kalmayıp bağışıklık sistemi, tümör hücreleri, hipertansiyon ve diyabet gibi birçok riskli hastalığın önüne geçer.

  • ÇÖLYAK NEDİR?

    Çölyak hastalığı genetik olarak duyarlılığı bulunan kişilerde gluten içeren gıdaların tüketilmesiyle meydana gelen otoimmün bir hastalıktır. Buğday ve türevleri, arpa, çavdar hatta bazen yulafa karşı duyarlı olurlar. Çocukluktan yetişkinliğe her yaş grubunda görülebilir.

    Çölyak hastalığı hayatın her döneminde ortaya çıkabilir fakat genelde erken çocukluk döneminde kendini belli eder.

    ÇÖLYAK SEMPTOMLARI

    Çölyak, klasik karın ağrısı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, b12 ya da folik asit eksikliğine bağlı anemi gibi belirtilerle başlar. Şiddetli gluten alımı olduğunda ise, baş ağrısı, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği belirtileri de görülür.

    ÇOCUKLARDA SEMPTOMLAR

    2 yaşından küçük çocuklarda; ishal ve cıvık dışkı, bulantı/kusma, karında rahatsızlık hissi, tekrarlayan karın ağrısı, kilo kaybı.

    2 yaşından büyük çocuklarda; kronik ishal/yağlı dışkı, iştahsızlık,  kilo alamama, karın şişliği, kas erimesi, cilt altı yağ dokusunun kaybolması, huzursuzluk

    ÇÖLYAK HASTALIĞI TANI VE TESTLER

    Çölyak hastalığının tanısı klinik bulgulara eşlik eden serolojik testlerin pozitifliği ve intestinal biyopsi bulgularının görülmesiyle konulur.  Hastalığın tek tedavisi yaşam boyunca glutensiz diyet olduğundan tanı aşaması kesin olmalıdır. Teşhis konulamayan vakalarda kemik ve karaciğer hastalıklarına, nörolojik bozukluklara neden olabilir.

    ÇÖLYAK HASTALIĞI İÇİN MEVCUT TEDAVİ ÖMÜR BOYU GLUTENSİZ DİYET

    Diyet hem doktorlar hem de diyetisyenler tarafından hastaların ve ailelerinin sürekli eğitimini gerektirir. Çölyak hastalığının diyet tedavisine özel olarak üretilmiş ürünler bile, çok az miktarda gluten proteini içerebilir. Bu nedenle, glutensiz diyet ve refrakter çölyak hastalığı ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir.

    Glutensiz diyete tam olarak uyum sağlandığında, genellikle birkaç hafta içinde klinik iyileşme sağlanır ve 1-2 yılda mukozal hasar iyileşir. Çölyak hastalığı olan hastalara ikincil olarak laktoz intoleransı eşlik edebilir. Bu nedenle tedavinin ilk aşamasında süt ve süt ürünlerinden kaçınılmalıdır. Ayrıca, glutensiz beslenen hastalarda B vitamini eksikliği sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle, hastalara multivitamin desteği verilmesi önerilmektedir.

  • C VİTAMİNİ

    C VİTAMİNİN HAYATIMIZDAKİ ROLÜ

    C vitamini, kan damarlarının büyük bir kısmı, kemikler, eklemler, dişler ve diş etlerinin oluşumunda çok önemlidir.

    • Bağışıklık sistemi, sinir sistemi, hormonlar ve besinlerin emilimi fonksiyonlarına destek olmaktır.
    • Demir metabolizması üzerinde olumlu etkiler sağlar.
    • Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
    • Yaraların ve kırık kemiklerin iyileşmesinde çok önemlidir.
    • Kemik iliğinde hemoglobin ve kırmızı kan hücrelerinin üretiminde de rol oynar.
    • Sinir iletiminin önemli bir kısmında rol oynadığı için beyinde de çok miktarda bulunur.
    • C vitaminini her gün alındığında astım belirtilerini azaltabilir.
    • Kalp krizlerini ve çarpıntılarını önleyici etkiye de sahiptir.

    C VİTAMİNİ EN ÇOK NELERDE BULUNUR?

    C vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyve ve sebzeler oluşturur. Sebze ve meyvelerin C vitamini miktarı; türüne, yetiştiği toprağa, iklime, tohumuna ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham meyve ve sebzeler olgun olanlarından daha çok C vitamini içerirken domates, şeftali ve kayısı gibi meylerin olgun olanlarında C vitamini miktarı daha fazladır. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin C vitamini miktarı, güneş ışığından yararlanamayanlardan daha yüksektir.

    C Vitamini bakımından zengin meyveler;

    • Limon
    • Portakal
    • Mandalina
    • Greyfurt
    • Kivi
    • Ananas
    • Nar
    • Çilek
    • Üzüm
    • Kuşburnu

    C Vitamini bakımından zengin sebzeler;

    • Lahana
    • Havuç
    • Brokoli
    • Karnabahar
    • Ispanak
    • Domates
    • Kuru Soğan
    • Maydanoz
    • Biber
    • Turp
    • Tere

    YETERLİ C VİTAMİNİ ALMAZSAK NE OLUR?

    C vitamini, insanlar için zorunlu bir besindir. Yeterli alım olmazsa ilkbahar yorgunluğu ve enfeksiyonlara yakalanma riski artar. Klinik belirtilerin hafif şekilleri yorgunluk, iştahsızlık, yaraların iyileşmesinde gecikme ve isteksizliktir. C Vitaminin aşırı derece de yetersiz alımı Skorbüt hastalığına yol açabilir. Belirtiler ağırlaşır ve sırasıyla büyümede yavaşlama, kansızlık, enfeksiyonlara karşı direncin azalması, diş etlerinin şişmesi ve kanaması, diş kaybı, eklemlerde şişmeler, ateş, kanamalar ve kemiklerde kırılmalarla belirlenen skorbüt hastalığı görülmektedir.

  • A VİTAMİNİ HAKKINDA HER ŞEY

    A VİTAMİNİ NEDİR?

    A vitamini yağda çözünen ve karaciğerde depolanan bir vitamin türüdür. Hayvansal kaynaklı besinlerde retinoidler, bitkisel kaynaklı besinlerde karotenoidler olarak bulunur.

    A vitamini görmede, hücre farklılaşmasında, bağışıklık sisteminde, üreme, bağışıklık sistemi, epitel hücrelerinin bütünlüğü ve akciğer olgunlaşmasında kritik rol oynar.

    HANGİ YİYECEKLERDE A VİTAMİNİ BULUNUR?

    Yağda eriyen bir madde olan A vitamini süt ürünlerini de kapsayan hayvansal kaynaklı yiyeceklerde bulunur Karaciğer, böbrek, morina balığı yağı, tavuk ciğeri, tereyağı, peynir, krema, yumurta sarısı, koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuç, ıspanak, karalahana, karahindiba yeşillikleri, kırmızı biber, lahana, maydanoz gibi bitkilerde bulunur.

    A VİTAMİNİNİN FONKSİYONLARI

    • Göz: Karanlıkta görmede önemli olan rod hücreleri için gerekli rodopsin pigmentinin oluşmasına yardım eder.
    • Deri mukoza: Deri, göz, gastrointestinal sistem, solunum sistemi ve genitoüriner sistem epitelinin oluşumunda, farklılaşmasında ve hücre zarı stabilitesinin korunmasında görev alır.
    • İmmün Sistem (Bağışıklık Sitemi): T hücre aracılıklı immün yanıtta etkilidir.
    • Üreme: Spermatogeneziste rol alır.
    • Büyüme: Kemik yapısı ve kemik döngüsü aktivitesini düzenler.
    • Diğer fonksiyonlar: Antioksidan özelliği vardır.

    A VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NELERE YOL AÇAR?

    Dünya Sağlık Örgütü A vitamini eksikliğini klinik olarak A vitamininin doku konsantrasyonlarının sağlığı olumsuz etkileyecek şekilde düşük olması olarak tanımlamıştır. A vitamini eksikliğinde;

    • Çeşitli göz ve görme sorunları
    • Gece körlüğü
    • Göz kuruluğu
    • Geri dönüşü olmayan kornea hasarı
    • Ciltte egzama benzeri kuruluklar
    • Yaraların geç iyileşmesi
    • Çocuklarda büyüme geriliği

    A VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN ÖNLENMESİ

    A vitamini ve provitaminden zengin yiyeceklerin alımını arttırmak, A vitamininin periyodik olarak alımını sağlamak ve A vitaminini sık tüketilen yiyeceklerden birine ekleme A vitamini eksikliği ile başlıca mücadele etmenin yollarıdır.